(1963-1964,1964-1965, 1967-1968,1968-1969,1969-1970, 1978-1979,1979-1980)

Zor dönemlerde göreve çağırılan Tucaltan için tribünler " Muhtar, Muhtar gel bizi kurtar" sloganı atıyorlardı. 

İlk üç yıl kulübün teknik sorumluluğu görevini yürüttü. 1966-1967 sezonunda Bursaspor 1.Lig'e çıkarken, Sabri Kiraz Hoca'nın yanındaydı. 1967-1968 sezonunun ilk maçı olan Göztepe karşısına  Sabri Kiraz ile çıkıldı. Bu maçtan birkaç gün sonra Sabri Kiraz trafik kazası geçirince görevi yardımcısı Muhtar Tucaltan devraldı. Tucaltan o sezonu tamamladı. Ertesi sezon Sabri Kiraz iyileşerek tekrar görevin başına gelince Tucaltan teknik patronluğu Sabri Hoca'ya bıraktı. Ancak 1968-69 sezonunun son iki maçında görevi yine Tucaltan üstlendi ve ertesi sezonda komple görev aldı ve Bursaspor 1969-70 sezonunu 7.sırada tamamladı. Yaklaşık dokuz yıl takımı dışarıdan takip eden Tucaltan 1978-1979 sezonunda Bursaspor küme düşme tehlikesi yaşayınca yine göreve getirildi ve takımı ligde bırakmayı başardı. Ertesi yıl, kulüp teknik direktör olarak Necdet Niş ile başladı. İlk yarı bitmeden Niş istifa edince, hiç kapris yapmadan yine takımın başına geçti. Ve o sezon ligdeki en iyi derece olarak 4.lük geldi. 1985-86 sezonunun ortasında son kez göreve gelen Tucaltan 11 hafta görevde kaldı.

1970-1971,1971-1972,1972-1973,1985-1986,1986-1987)

1970 yılında dönemin Talat Diniz başkanlığındaki yönetim kurulu takımın başına yabancı bir teknik adam getirmeyi planlamıştı ve bir sezon önce Galatasaray'ı şampiyonluğu taşıyan isim olan Kaloperoviç isminde karar kılındı.

Kaloperoviç 1970-71 sezonunda takıma çok iyi bir grafik yakalattı. Takım ilk yarının son iki haftasına girilirken tarihinde ilk kez liderlik koltuğuna oturdu. Aynı sezon Türkiye Kupası'nda Bursaspor'un adını finale yazdırmayı başardı. Eskişehirspor ile oynanan final müsabakalarında ise Bursa'da 1-0 kazanmasına karşın deplasmanda 2-0'lık mağlubiyetle kupa Es-Es'e gitti. Ligin bitiminde ise Bursaspor puan cetvelinde 5.sırada yer aldı. O sezon sonunda oynanan Başbakanlık Kupası maçında ise Fenerbahçe'yi yenerek kupanın sahibi oldu.
 
Kaloperoviç 1971-1972 ve 1972-73 sezonlarında da görevine devam etti. 1971-72 sezonunu  takım 6.sırada tamamladı. Üçüncü sezonunun ikinci yarısında takım istediği başarıyı yakalamayınca istifa etti. Daha sonra ülkesine döndü.

Toma Kaloperoviç ile Bursaspor'un yolları tam 13 yıl sonra bir kez daha birleşti. 1985-86 sezonunun ikinci yarısında yeniden takımın başına geçti. Ligde zor günler geçiren yeşil beyazlılar, Türkiye Kupası'nda ise rakiplerini bir bir geçerek adını finale yazdırmasını başarmıştı. Finaldeki rakip İzmir'in siyah beyazlı ekibi Altay'dı. Finalde Altay'ı Tulipan ve Beyhan'ın attığı goller ile 2-0 yenen Bursaspor tarihinde ilk kez Türkiye Kupası'nı kazandı.  Türkiye Kupası'yla gelen başarıya rağmen Bursaspor lig sıralamasında küme düşme hattında kaldı. Ancak statü gereği Bursaspor ligden düşmedi ve bir sonraki sezon 1.Lig'deki mücadelesine devam etti.

1986-1987 sezonuna yine Yugoslav Hoca ile başlandı. Ancak işler bu kez iyi gitmedi ve Kaloperoviç 11.hafta sonunda görevinden istifa etti.  

İlk önemli görevi Bursaspor’da yaptı. 1989-90 sezonunda Bursaspor’u uzun bir aradan sonra 6. sıraya oturttu. Türkiye Kupası yarı finalinde Trabzonspor’a elendi. Aynı sezon Bursaspor’a oynattığı futbol ve tribün şovlarıyla ülke gündemine girdi. Kendi deyimiyle “yeni kuşak antrenörlüğün temsilcisi” oldu.
Başarılı sayılacak bir sezon geçirmesine karşın, Bursaspor Yönetimi Vural ile devam etmedi. Ardan bir sezon geçti…1991-92 sezonunun 10. maçından sonra yine Bursaspor’un başındaydı. Trabzonspor ile dramatik bir Türkiye Kupası finali yaşadı…Mucize sayılabilecek bir sonuçla kupayı finalde kaybetti…Bursaspor ligi o sezon yine 6. sırada tamamladı.
1992-93 sezonu Bursaspor’u ilk kez sezon başından itibaren çalıştırmaya başladı. Takım iyi futboluyla ilk haftalarda liderlik koltuğunda bile oturdu. Bundan sonra gelen İstanbul maçları, açık futbol nedeniyle farklı yenilgilerle sonuçlanınca, Bursaspor klasik yeri 6. sırada kaldı. Türkiye Kupası serüveni ise çeyrek finalde noktalandı.
Bundan sonra Yılmaz Vural 1.Lig’de rekor sayıda kulüpte çalıştı.
Vural ile Bursaspor’un ayrılığı 6 yıl sürdü... 1999-2000 sezonunun 4. maçından itibaren, zor durumdaki Bursaspor yine Yılmaz Vural formülüne sarıldı. Maddi manevi ve yönetim güçlükleri karşısında zor günler yaşayan Bursaspor’u sahada canlı tutmaya çalışan Vural, takımını ancak 10. yapabildi. Yönetim değişikliği sonrası moral bulan camianın desteğiyle Türkiye Kupası’nda yarı finale kadar çıkan Bursaspor, Antalyaspor’a elenirken olası bir UEFA şansını da yitiriyordu.
4 kez Bursaspor’da görev yapan, bir kez kupa finali oynatan Yılmaz Vural, bu başarıları ve kişisel özellikleri ile unutulmazlar arasına girmeyi başardı.

Ülkesinde çok ünlü olmasa da, 14 kez İngiltere Milli Takımı’nda forma giymiş bir teknik adamdı. Özellikle, İngiltere’nin alt yaş grupları milli takımlarında başarılı oldu. İngiliz Hoca’nın çalışma temposu, takıma oynattığı sistem önce yadırgandı. Savunma oyuncularını hücuma çıkarmayan, kontrollü oyunu benimseyen ve hücumda az görünen Bursaspor, galibiyetleri tek tek almaya başladı. Bunun sonucu olarak o güne kadar kırılamayan rekorlar geldi.
Lig bitiminde Bursaspor 17 galibiyetle 59 puan toplamıştı. Bu arada takımın ligdeki bininci golünü kaydeden Baliç de, bir sezonda 21 gole ulaşmıştı. Bu rekorlara rağmen Bursaspor Avrupa kupalarına katılmayı başaramadı. Sezona damga vuran ve Gordon Milne’nin özelliği olarak bilinen olay, takımın 4-4-2 sistemini katı biçimde uygulamasıydı. Gordon Milne sezona Hüseyin Silahçı Yönetimi ile başlamış, Remzi Cinoğlu ve arkadaşlarından oluşan yönetim ile devam etmişti. Bu değişim başarısını etkilemedi. 1997-98 sezonu için Cinoğlu Yönetimi yine Gordon Milne dedi. Buna karşın İngiliz teknik adam, Beşiktaş’tan gelen öneriyi geri çevirmedi ve Bursa’dan ayrıldı.
Özetle, Bursa’ya gelişi heyecan yaratan Milne, giderken camianın öfkelenmesine neden oldu.

Sağlam'ın başa geçmesinin ardından takım inanılmaz bir ivme kazandı. Sezonun son maçında UEFA Avrupa Ligi'ne katılma şansını kaçıran Bursaspor, 2009-2010 sezonunda başarılamaz denilen Süper lig Şampiyonluğu'na uzandı. Kulüp tarihinde ilk kez UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkını da kazandı.

Sağlam yönetimindeki Bursaspor, 2010-2011 sezonun da ise ligdeki en iyi ikinci derecesini elde etti.Bu sefer sıralamadaki konumu 3.lük oldu. Bu sonuçla Bursaspor yine tarihinde ilk kez UEFA Avrupa Lig'i elemelerine katılmaya hak kazandı. 2011-2012 sezonunda ise Sağlam'ın öğrencileri Türkiye Kupası’nda finale çıkma başarısını gösterdi. 2012-2013 sezonunun 19.haftasında Bursaspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor'a 4-1 mağlup olunca Ertuğrul Sağlam 27 Ocak 2013 tarihinde Bursaspor teknik direktörlüğünden istifa etti. 

Daha önce ülkemizde Beşiktaş ve Fenerbahçe kulüplerinde teknik direktörlük yapan Daum’un yardımcıları ise Rudi Verkempinck, Faruk Korkmaz, İrfan Buz, Tonguç Vardar, Emre Bayraktar oldu.

Bursaspor’umuz Spor Toto Süper Lig’in 26.haftasında Torku Konyaspor’a 2-1 mağlup olunca Christoph Daum ile yollar ayrıldı. Bursaspor, Christoph Daum yönetiminde Spor Toto Süper Lig’de 26 mücadeleye çıktı. 9 galibiyet, 7 beraberlik ve 10 mağlubiyet aldı. Ziraat Türkiye Kupası’nda ise gruplardan çıkma başarısını gösterdi.